Sayfalar

3 Temmuz 2012 Salı

apo NEREDE?

Tartışmasız gündemin en can alıcı sorusu... İmralı canisi nerede?

12 Haziran günü ajanslar, Bahçeli'nin bu sorusunu sıradan bir soruymuş gibi bizlere duyurdu... Kimse de üzerine gitmedi. Bahçeli ile dalga geçenler, hemen klavyelerinin başına geçti, "Sayın Devlet Bahçeli, Abdullah Öcalan kaç aydır tecritte, bu 40 yapmaz" diye dalga geçtiler... Solcusundan, sağcısına hatta muhalif kişilerin bile gülüp geçtiği, " Yeter artık Bahçeli, sen bırak bu genel başkanlığı" dediği zamandı...

Çok geçmedi 2 hafta sonra AYDINLIK gazetesi bombayı patlattı. Öcalan, 11 Haziran'dan bu yana İmralı'da değildi. MİT misafirhanesinde kalıyordu, özel helikopterlerle getirilip götürülüyordu.. Hatta özel bir yatta ABD yetkilileriyle görüşmüştü... Ne hikmetse, o tarihten hemen önce BDP yetkilileri ABD'ye gitmiş bazı temaslarda bulunmuştu. Başbakan Erdoğan'da 19 Haziran'da ABD'ye gitmişti, o söz gelimi  bazı temaslarda bulunmak üzere...Bunların hepsi birer tesadüftü ama!...

Bu sıralarda Arınç, "Öcalan'a ev hapsi görüşülebilir" diyebiliyordu.. Devletin Genelkurmay Eski Başkan'ı örgüt kurmaktan içerideyken, "Dünya'nın büyük bölümünün terör örgütü olarak tanıdığı pkknın kurucusuna" EV HAPSİ isteniyordu.. Hayaldi, gerçek oldu!...

Gazete 3 gündür çatır çatır haber yapıyor, milletvekilleri mecliste aynı soruyu tekrarlıyor, soruyu cevaplamakta en yetkili kişi, "Bize böyle bir bilgi gelmedi" diyor.. Oysa milletin ne giyeceğinden, ne içeceğine, kimle yatacağından, kaç çocuk yapacağına,  kürtajı-ndan, sezeryan-ına, Ali Sami Yen Arena'da kimin top oynayacağından, Kadıköy'de kimin kupa kaldıracağına kadar herşeye karışan ve bilgi sahibi olan bir hükümetin Adalet bakanı, kendisine tabii olan bir hapishanedeki tutukludan haberi yoktu.. Üstelik, oyun çağındaki çocuklar gibi, "İnanmazsan git de bak" diyebiliyordu...

Daha önce de gördük aslında bu filmi ama hatırlamıyoruz. Hatırlatalım!...

"Pkk ile görüştüğümüzü söyleyen şerefsizdir,Apo ile görüştüğümüzü ispat edemeyen namussuzdur"

Başbakan Erdoğan bu sözlerini meydanlarda haykırdı, ne zaman? 2010 senesi yazında..
Defalarca pkk ile müzakere eden bir hükümet çıktı sonra karşımıza... MİT görüştü dediler.. Görüşen kişi, Başbakan'ın dizinin dibinden ayrılmayan MİT Müsteşarı HAKAN FİDAN'dı.. OSLO'da 5 kere görüştükleri ortaya çıktı..İmralı'ya adam gönderdikleri ortaya çıktı... Sonra ne dediler??

"Hükümet olarak görüşmedik, Devlet olarak görüştük"

"pkkyı terör örgütü olarak tanımayanlarla görüşmem" dememiş miydi daha önce de Başbakan ?

 Sonra da;

"Başbakan olarak görüşmedim, AKP genel başkanı olarak görüştüm" diye kıvırmadı mı?

Leyla Zana ile görüşmesinden sonra da "O sadece isteklerini talep etti, biz kabul edeceğiz biye bir şart yok" demediler mi ?

AKPKK diye boşuna yazmadık yıllarca... Sıfır terör ile yönetimi ele alıp, terörü hortlatan, taviz üstüne taviz veren, Habur rezaletini bu ülkeye yaşatan, uluderede ölenlere 150şer Bin TL tazminat veren, ama şehit ailelerine bir başsağlığı bile dilemeyen "Ne konuşacağım ben o kadınla (şehit annesi)" diye bağıran bir AKP yönetimi, bu ülkedeki ayrıştırmacı siyasetin baş mimarı olmuştur.

Ve açıktır artık ülkenin felakete gittiği... Komplo teorisinden çok, bir filmin tahmin edilen ikinci oturumudur.. Bundan sonra  eyaletlere ayrılacak olan Türkiye'nin, ilk adımdaki Özerk Kürdistan Devletinin Lideri 70inden önce gebermezse, abdullah öcalan olacaktır!...



MHP assaydı da kurtulsaydık diyenler için, bundan sonra ki yazım da öcalanı kimlerin idamdan kurtardığını yazacağım...



Ömer Ozan ALTINBAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder